Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Çin’in Şaanşi eyaletinin merkezi Şian kentinde gerçekleştirilen 9. İpek Yolu Uluslararası Fuarı’nın açılışında önemli mesajlar verdi. Türkiye’nin, tarihi İpek Yolu’nun yeniden canlandırılmasında üstleneceği stratejik rolü vurgulayan Uraloğlu, küresel ölçekte lojistik, ulaşım ve ticaretin yeniden şekillendiği bu dönemde ülkemizin kritik bir bağlantı noktası olduğuna dikkat çekti.
İstanbul, Asya’dan Avrupa’ya Uzanan Yolun Son Durağı
Tarihi İpek Yolu'nun başlangıç noktası olan Şian’ın Çin’in eski başkentlerinden biri olduğuna değinen Uraloğlu, bu yolun Çin’den başlayarak Orta Asya ve Anadolu üzerinden İstanbul’a kadar uzandığını belirtti. İstanbul’un bu rotanın batıdaki son durağı olduğunu ifade eden Bakan, Şian ile Anadolu arasında yüzyıllar boyunca sadece ticaret değil, kültür ve dostluk da taşındığını söyledi.
“İpek Yolu, Kültürlerin ve Dostluğun Yolu Oldu”
Bakan Uraloğlu, İpek Yolu’nun tarih boyunca baharat, ipek, cam, değerli taşlar gibi ürünlerin yanı sıra kültürel etkileşimlerin de taşındığı bir güzergah olduğunu ifade ederek, “Bugün bu tarihi geleneği, çağın ihtiyaçlarıyla buluşturarak çok daha ileriye taşımayı amaçlıyoruz” dedi. Fuara bu anlamda yalnızca ekonomik değil kültürel bir değer de biçtiklerinin altını çizdi.
“Ulaştırma, Bölgesel Barışın Temelidir”
Modern ulaşımın yalnızca altyapıdan ibaret olmadığını söyleyen Uraloğlu, “Ulaştırma sektörü; ekonomik güvenliğin, bölgesel entegrasyonun ve barışın temel dayanağıdır” dedi. Türkiye’nin üç kıtanın kesişim noktasında bulunan stratejik konumuna işaret eden Bakan, ülkenin çok modlu, sürdürülebilir ve erişilebilir ulaşım altyapısıyla öne çıktığını kaydetti.
Türkiye, Orta Koridor’un Gücünü Artırıyor
Trans-Hazar Uluslararası Taşımacılık Güzergahı olarak da bilinen Orta Koridor’un güçlendirilmesine yönelik büyük ölçekli projelere öncülük ettiklerini belirten Uraloğlu, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu, modern limanlar ve dijitalleşen gümrük süreçleri sayesinde Çin ile Avrupa arasında hızlı ve güvenilir bir taşıma hattı oluşturduklarını söyledi.
Türkiye’nin Orta Koridor Girişimi’nin, Çin’in Kuşak ve Yol projesi ile doğal bir sinerji oluşturduğunu belirten Uraloğlu, “İki ülke arasında kazan-kazan anlayışına dayalı iş birliğimiz sürecek” dedi. Bu işbirliği kapsamında, İpek Yolu Ekonomik Kuşağı ve 21. Yüzyıl Deniz İpek Yolu ile Orta Koridor’un uyumlaştırılmasına ilişkin mutabakatın önemini vurguladı.
Demiryolu Ekspres Seferleriyle Somut Adımlar Atıldı
Çin-Avrupa Demiryolu Ekspresi seferlerinin bu işbirliğinin somut ve başarılı örneklerinden biri olduğunu ifade eden Uraloğlu, Türkiye’nin bu alanda kurduğu lojistik köprülerin uluslararası alanda büyük ilgi gördüğünü söyledi.
“Yeşil Koridorlara Geçiş Kaçınılmaz”
Küresel tedarik zincirlerinin yeniden yapılandığına dikkat çeken Uraloğlu, güzergah çeşitliliği ve çevreci lojistik çözümlerle “yeşil koridorlar” oluşturmanın artık bir zorunluluk haline geldiğini belirtti. Türkiye’nin hedefinin sadece altyapı kurmak değil, aynı zamanda sürdürülebilir, dengeli ve uzun vadeli iş birlikleri geliştirmek olduğunu söyledi.
Türkiye’nin ulaştırmanın tüm alanlarında entegre çözümler sunmaya hazır olduğunu vurgulayan Uraloğlu, özellikle demiryolu taşımacılığında kolaylaştırıcı adımlarla, paydaşlarla karşılıklı faydaya dayalı bir işbirliği yürütmeye devam edeceklerini belirtti.
