İzmir, tarihinin en kurak dönemlerinden birini yaşıyor. Kente su sağlayan barajlardaki aktif doluluk oranı neredeyse sıfıra inerken, İklim Bilimci Prof. Dr. Doğan Yaşar, su kesintilerinin geç kalınmış ancak doğru bir adım olduğunu belirtti. Yaşar, yağışlar başlasa dahi yer altı sularının dinlenmesi için kesintilerin sürmesi gerektiğini vurguladı.
“İzmir’de su bitti”
Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, İzmir’de yaşanan kuraklık krizinin ciddi boyutlara ulaştığını belirterek, “Çok ciddi bir kurak dönemdeyiz. Yıllar önce su konusunda B ve C planlarını yapmamız gerektiğini söyledik ama yapılmadı. Ağustos ayında düzenli su kesintileri başladı. Bu, İzmir’de suyun bittiği anlamına geliyor” dedi.
Yaşar, gece 23.00 ile sabah 05.00 saatleri arasında uygulanan kesintilerin birkaç yıl önce başlaması gerektiğini ifade ederek, bu önlemin günlük 100 bin metreküp su tasarrufu sağladığını ve bunun siyasi bir başarısızlık değil, aksine “geç kalınmış bir başarı” olduğunu söyledi.
Barajlarda “ölü hacim” tehlikesi
Kentteki barajların su seviyelerinin kritik düzeyin altına indiğini belirten Yaşar, “Gördes Barajı’nın aktif doluluğu sıfır. Şu anda ölü hacim kullanılıyor ve bu çok tehlikeli. Barajın pisliği bu bölgede toplanıyor. Tahtalı Barajı’nda da durum aynı. Aktif doluluk yüzde 1,66 civarında. İZSU bu ölü hacimleri kullanmaya çalışıyor, ancak bu riskli bir durum” ifadelerini kullandı.
“Yanlış su kullanımı ülke bekasını tehdit ediyor”
Yer altı sularının bilinçsizce tüketildiğini söyleyen Yaşar, “15-20 yıl önce 40-50 metrelerde olan yer altı suyu seviyesi, bugün 450 metreye düştü. Bu sadece İzmir’in değil, ülkenin bekasını ilgilendiren bir sorundur. Çünkü su yoksa devlet de yoktur. Tarihte bütün medeniyetlerin çöküş nedeni susuzluk olmuştur” dedi.
Kuraklığın tarımı da tehdit ettiğini belirten Yaşar, “Göller Bölgesi’nde elma üretimi nedeniyle su kaynakları tükeniyor, Eğirdir Gölü kurumak üzere” dedi.
Çözüm için Tarım Bakanlığı’nın her havzanın su potansiyeline göre ürün desenini belirlemesi gerektiğini söyleyen Yaşar, “Arıtma tesislerini sübvanse etmeliyiz. Çiğli Arıtma Tesisi’nde günde 500 bin metreküp su denize gidiyor. Bu suyu arıtarak tarım alanlarına kazandırmalıyız. Gördes Barajı’nın da altyapısı gözden geçirilmeli” diye konuştu.
“Yağmur başlasa da kesintiler sürmeli”
Ekim ayındaki yağışların barajları doldurmadığını hatırlatan Yaşar, “Yağmur yağsa bile toprak suyu emiyor. Barajların dolum dönemi 10 Aralık-15 Nisan arasıdır. Aralık ayında doluluk yüzde 20’ye ulaşırsa bu bile büyük başarı olur. O nedenle kesintiler mutlaka devam etmeli, yer altı sularının dinlenmesine izin verilmeli” ifadelerini kullandı.
KAYNAK: ANKA HABER AJANSI
