20 Ekim 2025
İstanbul
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
16°
Haberler Teknoloji Türkiye'nin Ekran Süresi Belli Oldu: 7 Saat Ekran Süresi, 3 Saat Sosyal Medya Kullanımı!

Türkiye'nin Ekran Süresi Belli Oldu: 7 Saat Ekran Süresi, 3 Saat Sosyal Medya Kullanımı!

Türkiye’de internet kullanımı dünya ortalamasını geçti. Uzmanlar, özellikle gençlerde dijital bağımlılığın sessiz bir salgına dönüştüğü konusunda uyarıyor.

Türkiye’de internet kullanım süresi günlük ortalama 7 saati, sosyal medya kullanımı ise 3 saati aşmış durumda. Uzmanlar, ekran başında geçirilen bu sürenin dünya ortalamasının oldukça üzerinde olduğuna dikkat çekerek, aileleri dijital bağımlılık tehlikesine karşı uyardı.

Uluslararası Sanayici İş Kadınları Derneği (USİKAD) Danışma Kurulu Üyesi, akademisyen ve teknoloji uzmanı Ecehan Ersöz, dijital bağımlılığın yalnızca bir teknoloji sorunu değil, aynı zamanda ciddi bir davranışsal sağlık problemi haline geldiğini belirtti.

“Her ışığın bir gölgesi vardır”

Teknolojinin insanlık tarihindeki en büyük devrimlerden biri olduğunu ifade eden Ecehan Ersöz, “Teknoloji bilgiye erişimi kolaylaştırdı, sınırları kaldırdı. Ama her ışığın bir gölgesi vardır. Artık sabahları ekranla uyanıyor, geceleri bildirimlerle uyuyoruz. ‘Kaçırma korkusu’ yerini ‘kendi hayatını unutma’ hâline bıraktı.” sözleriyle dijital bağımlılığın tehlikesine dikkat çekti.

Ersöz, sosyal medya ve çevrim içi platformların bireylerin zamanını ve duygusal dengesini ele geçirdiğini belirterek, teknolojinin bilgiye ulaşmanın yanı sıra “bilginin içinde kaybolma” riskini de beraberinde getirdiğini söyledi.

“Beğeni, ödül, kaçış döngüsü”

Verilere göre Türkiye’deki internet kullanımı dünya ortalamasının çok üzerinde. Sosyal medya, oyunlar ve sürekli bildirimlerle şekillenen bu dijital döngü, beynin ödül sistemini doğrudan etkiliyor.

Ersöz, “Her bildirim bir ödül, her beğeni bir onay, her yeni içerik bir kaçış kapısı. Beyin bu döngüye öyle alışıyor ki, gerçek dünyadaki başarıların yerini sanal zaferler alıyor.” dedi.

Özellikle gençlerin bu döngüye daha açık olduğunu belirten Ersöz, 2025 araştırmalarına göre sosyal medya kullanımının uyku düzenini bozduğunu, dikkat süresini azalttığını ve psikolojik iyilik hâlini düşürdüğünü kaydetti.

“Çocuklar için sokaklar sanal, bisikletler dijital oldu”

Oyun bağımlılığının çocuklar arasında giderek arttığını vurgulayan Ersöz, “Bir zamanlar çocuklar bisiklet tekerleğiyle mutlu olurdu, şimdi bu mutluluk bir ekranda seviye atlamakla ölçülüyor. Oyunlar tıpkı bir ödül sistemi gibi tasarlanıyor, dopamin salgısı artıyor ve zaman algısı kayboluyor.” dedi.

Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) de bu durumu ciddiye aldığını hatırlatan Ersöz, “Oyun oynama bozukluğu”nun artık resmî bir sağlık sorunu olarak tanımlandığını vurguladı.

Yeni tehlike: Yapay zeka bağımlılığı

Ersöz, dijital bağımlılığın artık sadece oyun veya sosyal medya ile sınırlı olmadığını, yapay zekâ etkileşiminin de yeni bir bağımlılık biçimi olarak ortaya çıktığını belirtti:

“Sabah kalkar kalkmaz ChatGPT’ye gün planı soranlar, Midjourney olmadan tasarım yapamayanlar var. Bu durum beynin ödül sistemini uyarıyor ve zihinsel tembelliğe yol açıyor. Yapay zekâ artık bir üretim aracı olmaktan çıkıp duygusal bir eşlikçiye dönüşüyor.”

“Teknoloji kötü değil, ölçüsüzlük kötü”

Ersöz, çözümün ekranları tamamen kapatmak değil, bilinçli kullanım alışkanlığı kazanmak olduğunu vurguladı:

“Aileler çocukla çatışmak yerine iletişim kurmalı. ‘Yine mi telefondasın?’ demek yerine ‘Bugün ne izledin, hangi oyunu oynadın?’ diye sormak fark yaratır.”

“Parmaklar ekrana değil, hayata dokunsun”

Sözlerini güçlü bir mesajla tamamlayan Ersöz, bireysel farkındalık ve toplumsal bilinç çağrısı yaptı:

“Çocuklarımız ekranların değil, hayatın sesine kulak versin. Parmakları sanal dünyaya değil, hayata dokunsun. Çünkü insanın en büyük gücü hâlâ kendi iradesidir.”

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *