Çin'in Yeni Nükleer Enerji Hamlesi: 200 Milyar Yuanlık Yatırım
Çin, nükleer enerji alanındaki küresel liderlik hedefi doğrultusunda büyük bir adım attı. Ülke, toplam maliyeti 200 milyar yuan (27,44 milyar dolar) olması beklenen 10 yeni nükleer reaktörün inşasına onay verdi. Bu dev projeyle birlikte, Çin’in halihazırda faaliyet gösteren 5 nükleer santralinin kapasitesinin artırılması hedefleniyor.
Yeni reaktörler; Guangxi'deki Fangchenggang, Fujian'daki Sanmen, Şandong'daki Haiyang, Çongçing'deki Xiapu ve Guangdong'daki Taishan nükleer santrallerinde inşa edilecek. Çin Nükleer Enerji Birliği tarafından yayımlanan yıllık bültene göre, ülkenin nükleer enerji mühendisliği ve inşasına yaptığı yatırım geçen yıl 146,9 milyar yuanla rekor seviyeye ulaştı.
Çin'in Nükleer Enerjideki Mevcut Durumu
2024 yılı sonu itibarıyla, Çin'de yaklaşık 60 GW kurulu güce sahip 57 nükleer ünite aktif durumda. Ülke genelinde 33 GW kapasiteli 28 reaktör ise halen inşa aşamasında bulunuyor. Onaylanmış yeni ünitelerle birlikte toplam kurulu kapasitenin 113 GW'a ulaşması planlanıyor. Bu gelişmeler, Çin’in enerji güvenliğini artırma ve temiz enerjiye geçiş hedefi açısından kritik önem taşıyor.
2030 Hedefi: ABD’yi Geride Bırakarak Zirveye Oturmak
Rapora göre, Çin 2030 yılına kadar kurulu nükleer kapasite bakımından ABD'yi geride bırakarak dünyada birinci sıraya yükselmeyi hedefliyor. Şu anda ABD ve Fransa'nın ardından üçüncü sırada bulunan Çin, enerji üretiminde nükleerin payını artırmak için agresif bir strateji izliyor. Şu anda nükleer enerji, Çin’in toplam elektrik üretiminin yaklaşık %5’ini oluştururken, bu oranın 2040 yılına kadar %10’a çıkarılması bekleniyor.
Yerli Üretim Başarısı ve Sektörel Etkiler
Çin, yalnızca yeni reaktör inşasında değil, aynı zamanda nükleer santral ekipmanlarının yerli üretiminde de önemli bir ilerleme kaydetti. 2024 yılı içinde 114 set yerli nükleer enerji ekipmanı teslim edilerek, 2023 yılına kıyasla teslimat rakamları iki katına çıkarıldı. Bu gelişme, ülkenin dışa bağımlılığını azaltarak nükleer teknolojide tam bağımsızlık hedefine yaklaştığını gösteriyor.
Çin’in bu atılımı, küresel nükleer enerji piyasasında dengeleri değiştirebilecek potansiyele sahip. Aynı zamanda, ülkenin karbon emisyonlarını azaltma, kömür kullanımını düşürme ve iklim değişikliği ile mücadelede daha etkin bir aktör olma hedeflerini de destekliyor.
