19 Ekim 2025
İstanbul
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
17°
Haberler Politika Ümit Özdağ Hakkında 2 Yıla Kadar Hapis ve Siyasi Yasak Talebi

Ümit Özdağ Hakkında 2 Yıla Kadar Hapis ve Siyasi Yasak Talebi

Ümit Özdağ hakkında, Diyanet Başkanı Ali Erbaş’a hakaret ettiği gerekçesiyle 2 yıla kadar hapis ve siyasi yasak istendi. Duruşma 30 Ekim'e ertelendi.

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’a hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı davada, 2 yıla kadar hapis cezası ve siyasi yasak talebiyle karşı karşıya kaldı. Savcılık mütalaasında, Özdağ’ın ifadelerinin ifade özgürlüğü sınırlarını aştığı ve kamu görevlisine alenen hakaret suçu oluşturduğu belirtildi.

"Diyanet Başkanı’ndan Atatürk’e Fatiha İstedim"

Özdağ, savunmasında 2022'de Afyon'da Cuma hutbesinde Atatürk’ün adının anılmamasına tepki gösterdiğini belirterek şu sözleri kullandı:

“Ben bu taarruzun 100. yılında Afyon'daydım. Afyon'da Cuma namazında bu ordunun Başkomutanına Fatiha okunmadı. Fatiha esirgendi bu ordunun Başkomutanından. Ben de bunun üzerine Diyanet İşleri Başkanı’na bu duygu, düşünce ve hislerle ağır bir eleştiri getirdim. Bu eleştiriyi yapmamın sebebi Ali Erbaş’ın kişisel kariyeri, Diyanet İşleri Başkanı olarak bulunduğu konum değil, soykırıma uğrayan bir milletin çıkardığı son ordunun Başkomutanı’ndan Fatiha’nın esirgenmesine gösterilen bir tepkidir. Huzurunuzda söylüyorum, bu tepkinin arkasındayım. Allah için bu noktadan bir adım geri atmam. Diyanet İşleri Başkanı’ndan bu ordunun komutanına, Cumhuriyet’imizin kurucusuna bir Fatiha istiyorum. Çok mu bir şey istiyorum?”

“Cumhurbaşkanı iken hutbede isminin okunmamasını istemiştir. Tabii ki bu doğaldır, ama vefatından sonra bütün milli günlerde nasıl şehitlerimiz ve gazilerimiz için dua ediliyorsa, hutbelerde Atatürk'ün ruhuna Fatiha okunmuştur, onlarca yıl okunmuştur. Hepimiz cumaya gittik ve buna şahit olduk. Ancak Taarruz’un 100. yılında Afyon’dayız ve o kentte dua edilirken, ‘Allah rahmet eylesin.’ diyerek bir Fatiha okunmuyor. Bu kabul edilebilir değil.”

“Bu milli bir infialdir. Diyanet İşleri Başkanı’nın da bu milli infial karşısında daha anlayışlı olmasını dilerdim. Bakın, ben tutuklu olduğum için şu anda 2 metrekarelik bir yerdeyim. Diyanet İşleri Başkanı’nın yerinde olsaydım derdim ki, ‘Sayın Özdağ oradan çıkana kadar ben bu şikayetimi geri alıyorum’. Bunu yapanlar oldu. Ben de bundan dolayı kendisine teşekkür ederdim ve bu yaptığının kıymetini de bildiğimi ifade ederdim ama yapmadı. O da kendi bileceği iş.”

Özdağ, açıklamalarında Diyanet İşleri Başkanı’nı hedef alarak “Sen Türk milletinin düşmanısın” ifadelerini kullanmıştı.

Savcı: “Toplumun Tahammül Sınırları Aşıldı”

Davanın ikinci duruşmasında savcı, Özdağ’ın hem şahsi sosyal medya hesabından hem de partisinin hesaplarından yapılan paylaşımların, kişisel haklara saldırı ve kamu görevlisine hakaret anlamı taşıdığını vurguladı. Savcı, 2 yıla kadar hapis cezası ve siyasi yasak talep etti.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın avukatı şu cevabı verdi:

“Madem şahsi görüşler ortaya konuldu. Ben hiç Cuma’ya gitmedim doğal olarak Cuma’ya giden çoğu insandan da duydum, hutbe de çok dinlenen bir şey değil. Toplum üzerindeki etki düşünülecekse o zaman, internet her gencin elinin altında. Herkes sosyal medyayı, internet sitelerini daha rahat takip ediyor. Cuma’ya gidemeyen insanlar, işinden izin alamayan insanlar; herkesin dini, vicdani bağımsız görüşüdür yani bu. Nasıl yaşamak isterse o şekilde yaşar. Bunlar biraz art niyetli yorumlar. Diyanet’e gidildiğinde nasıl burada olduğu gibi orası da bir devletin kurumu. Her odada gittim, gördüm, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün portresi mevcut.”

Ümit Özdağ’ın avukatları, mütalaaya karşı savunma yapmak için süre talep etti. Mahkeme, avukatlara iki ay süre tanıyarak duruşmayı 30 Ekim 2025'e erteledi.

KAYNAK: 12PUNTO

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *