19 Ekim 2025
İstanbul
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
17°
Haberler Politika Tülay Hatimoğulları'ndan Sert Tepki: “CHP Operasyonları Barış Umuduna Gölge Düşürüyor”

Tülay Hatimoğulları'ndan Sert Tepki: “CHP Operasyonları Barış Umuduna Gölge Düşürüyor”

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, muhalefet belediyelerine yönelik operasyonlara ve medyaya baskıya sert çıkarak, “Barış umudu zarar görüyor” dedi.

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin Meclis grup toplantısında yaptığı konuşmada, son günlerde muhalefet belediyelerine yönelik düzenlenen operasyonlara ve medya üzerindeki baskılara sert tepki gösterdi. Hatimoğulları, yaşanan sürecin sadece siyaseti değil, Türkiye’nin demokratik geleceğini ve ekonomik istikrarını da olumsuz etkilediğini vurguladı.

“Muhalefeti Tasfiye Etme Girişimi”

Operasyonların siyasi motivasyonla yürütüldüğünü savunan Hatimoğulları, şu ifadeleri kullandı:

“Muhalefeti tasfiye, belediyeleri hedef alma, medyaya baskı tam gaz devam ediyor. Bu durum yalnızca siyaseti değil, ekonomiyi de dibe sürüklüyor. Toplumun fay hatlarını tetikleyen bir süreçle karşı karşıyayız.”

“Barış Umuduna Büyük Zarar Veriyor”

Hatimoğulları, operasyonların İmralı süreci ve barışa yönelik toplumsal mutabakatı da tehdit ettiğini ifade etti:

“Türkiye barışına en geniş toplumsal mutabakatla ulaşma çabalarının sürdüğü bir dönemde, bu tür siyasi operasyonlar barış umutlarına gölge düşürüyor.”

“Asıl Dert Yoksulluksa, Hepimizi Araştıralım”

Adıyaman’da hâlâ depremzedelerin konteynerlerde yaşadığını hatırlatan Hatimoğulları, Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere'nin gözaltına alınmasına tepki gösterdi:

“İnsanlar hâlâ konteynerlerde yaşarken, çözüm üretmesi gereken belediye başkanını gözaltına alıyorsunuz.”

Eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in tutuklanmasına da değinen Hatimoğulları, “Barış yanlısı Tunç Soyer tutuklandı. Bu, adaletle değil, siyasi hesaplarla açıklanabilir” dedi.

"Bağımsız Heyetler Kurulsun, Tüm Belediyeler Araştırılsın"

Hatimoğulları, sadece muhalefete değil, iktidara da çağrıda bulundu:

“Eğer mesele yolsuzluksa, gelin bağımsız heyetler oluşturalım. Başta kayyum atanan belediyeler olmak üzere tüm kamu ihalelerini inceleyelim. Bu ülkede gerçek demokrasinin yolu şeffaflıktan geçer.”

“Siyasi Baskılar Sona Ermeli, Barışın Önü Açılmalı”

DEM Parti lideri sözlerini şöyle tamamladı:

“Türkiye'nin geneline yayılacak bir demokrasi, herkes için nefes alma alanı yaratır. Siyasi baskılardan derhal vazgeçilmelidir. Bu, yalnızca bizim değil, hepimizin meselesidir.”

Hatimoğulları şunları dile getirdi:

"Oysa bu iktidarın tercih ettiği yöntem muhalefet belediyelerine bir siyasi operasyon yaparak onu farklı kılıflarla kamuoyuna aksettirmektir. Biz bunu yapamazsak, bunu başaramazsak gerçekten ne yerel demokrasi kalır ne seçimler kalır, ne seçme seçilme hakkı kalır, ne seçime inanç kalır, ne de bu ülkenin demokratikleşeceğine dair bir inancı bu topraklarda büyütebiliriz.

Ve bu nedenle diyoruz ki siyasi gerilimler artık bir rekabeti aşmış durumdadır. Toplumsal ayrışmanın ve gerilimlerin kaynağı olmaya başlamış durumdadır.

Gün hesaplaşma günü değildir. Toplumsal birlik ve demokratik ortaklığı büyütme günüdür. Gün Adana'nın bereketli Çukurovası'na, Antalya'nın portakal bahçelerine, Olimpos'una, Adıyaman'ın tarihi dokusuna, konteynerlarda yaşayan yurttaşlarımıza barışı anlatmak, demokrasiyi anlatma günüdür. Gün bu süreci onlarla paylaşma ve ortaklaşma günüdür. Muhalefet belediyelerine dönük bu furya çok acil bir şekilde son bulmalıdır.

Şimdi gözaltında olan ve daha önce tutuklanmış bütün belediye başkanları ve bu anlamda gözaltına alınıp tutuklanmış her kesimin serbest bırakılması şarttır. Bunun dışında gerçekten Türkiye'nin bir seçeneği yok. Barış, demokrasi ve özgürlük diyorsak bunların hayata geçmesi şarttır değerli arkadaşlar. Ve bakın biz bütün bu tabloyu konuşurken Türkiye'de yaşanan antidemokratik uygulamalar, bölgemizde yaşanan savaşlar, kadınlar olarak yaşadığımız birçok sorunu biz konuşurken aynı zamanda bu ülkenin yoksulluğunu derinleştiğini asla unutmuyoruz. Unutmayacağız. unutamayız da. Çünkü burada bulunan her insanın Türkiye'de yaşayan 86 milyon yurttaşımızın çoğunun evinde tenceresi kaynayamıyor."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *