Medya TV Politika Erdoğan'dan Netanyahu'ya Sert Sözler: “Hitler’i Geride Bıraktı”

Erdoğan'dan Netanyahu'ya Sert Sözler: “Hitler’i Geride Bıraktı”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısı’nda Netanyahu’yu hedef aldı: “Hitler’i çoktan geçti.” Türkiye’nin her senaryoya hazır olduğunu vurguladı.

Kaynak: İHA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Gazze’deki insanlık dramı üzerinden İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yu çok sert sözlerle eleştirdi. Erdoğan, “Avrupa’daki Holokost sürecinde bile Gazze'de yaşanan kadar insanlık dışı görüntüler olmamıştır. Netanyahu, zalim Hitler’i çoktan geride bırakmıştır” dedi.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başlıkları:

“86 milyonun siyasi farklılıklarını, anlaşmazlıklarını ve küskünlüklerini bir yana bırakıp muhabbetle kucaklaştığı ve helalleştiği bayram günlerinde Türkiye'nin ana muhalefet partisinin kendisini milletten ayrıştırması, bu mübarek günlerin ruhuna uygun olmayan bir davranıştır.”

'BİR AVUÇ HARAMİ'

“İstanbul'a çöreklenmiş bir avuç haraminin güdümünde bir türlü buradan çıkamayan ana muhalefetin durumu, bakınız esefle söylüyorum, demokrasimize de Türk siyasetine de asla yakışmamaktadır. Şayet bir düşman hukukundan bahsedilecekse asıl düşman hukuku budur. Bayramlarda dahi gerilimi, kavgayı, kutuplaşmayı körüklemeyi vahim bir hata olarak görüyoruz. Şunun bir defa iyi anlaşılması gerekiyor; toplumdan ayrışarak siyaset yapılmaz. Yapılsa dahi bu siyaset tarzından ülkeye ve millete hiçbir hayır gelmez.”

'YOLSUZLUKLARINA CANLI KALKAN YAPTILAR'

"Ana muhalefet partisi yönetimi, uyarı levhalarına dikkat edip kendilerine çeki düzen vermek yerine maalesef içine sürüklendikleri anaforda daha fazla dibe batıyor. Arpalığa çevirdikleri belediyelerin kaynaklarıyla semirenler, ana muhalefeti yolsuzluklarına canlı kalkan yaparak Türk siyasetini de enfekte ediyor. Türkiye'nin kronikleşmiş muhalefet açığı giderek derinleşiyor. Siyasi rakibimiz de olsa biz bu tabloyu doğru bulmuyoruz. Sayın Özel ve CHP yönetiminin yanlışta ısrar etmekten bir an önce vazgeçip etkin pişmanlıktan faydalanması gerektiğine inanıyoruz.

Evet. Bunun vakti çoktan gelmiştir. Sadece CHP'nin değil, Türk demokrasisinin de buna ihtiyacı vardır. Affınıza sığınarak söylüyorum; Türkiye gibi büyük bir ülkenin ana muhalefet partisinin aylardır kim kimin yüzüne tükürecek tartışmasıyla meşgul olmasını biz ülkemiz adına utanç verici buluyoruz."

'İÇ AÇICI DEĞİL'

"Karşımızdaki manzara tam olarak şöyledir: Biri çıkıp diğerine "Çaldın" diyor, diğeri "Sen daha büyük çaldın" diyor. Yabancı istihbarat örgütlerinin oyuncağı olmuş tetikçilere kasetler el altından servis ediliyor. Şaibe iddialarına bizzat kendi arkadaşları tarafından her gün yenileri ekleniyor. Daha 2 yıl öncesine kadar yere göğe sığdıramadıkları cumhurbaşkanı adaylarına en ağır hakaretler ve tehditler savruluyor. Ya Allah aşkına, böyle bir siyasi parti olur mu? Türkiye'nin ana muhalefet partisini mi yoksa entrikalarla ve ihanetlerle dolu bir pembe dizi mi seyrediyoruz, inanın biz de karıştırır olduk. O kadar acınası bir durumdalar ki şecaat arz ederken sirkatlerini itiraf etmeye başladılar.

Dün Sayın Özel çıkmış, mazot şişesi üzerinden çeşitli hesaplar yapıyor. Doğrusu ben petrol istasyonu yönettiğini bilmiyordum, eczacı olduğunu biliyordum. Aslında selefi hesap uzmanı olması dolayısıyla bu konularda biraz daha maharetliydi. Hoş, onun da sesi soluğu artık çıkmaz oldu. Ancak Sayın Özel'in temel matematik bilgisinin tıpkı siyasetçiliği gibi pek iç açıcı olmadığı anlaşılıyor.

Madem hesap makinası yerine mazot bidonuyla gezmeye başladı, biz de buradan Sayın Özel'e kısa bir mazot hesabı yapalım. Şimdi bakınız değerli kardeşlerim, göreve geldiğimizde asgari ücret 184 liraydı. Bununla sadece 170 litre mazot alınabiliyordu. Yani asgari ücretle çalışan bir kardeşimiz şayet bir arabası varsa bir aylık geliriyle deposunu dört kez fulleyebiliyordu."

NET EKONOMİ MESAJI

"Biz bunu 2015 yılında 290 litreye çıkardık. Bugün ise asgari ücretle tam 445 litre mazot alınabiliyor. Asgari ücret alan bir vatandaşımız arabasının deposunu ayda 10 kez doldurabiliyor. Aynı oranlar dolar bazında yapılacak karşılaştırmada da geçerlidir.

Her alanda olduğu gibi asgari ücretin alım gücünde de 2002'ye kıyasla ciddi bir iyileşme söz konusu. Ama bu, her şey güllük gülistanlık demek elbette değildir. Hayat pahalılığı kaynaklı her türlü sıkıntının farkındayız. Buna çözüm bulmak için başarılı bir ekonomik program uyguluyoruz."

'SOYKIRIMDA HİTLER’İ GEÇTİ'

“Net İsrail'in katliam politikaları 7 Ekim sonrası toplu kıyıma ve en sonunda da soykırıma dönüştü. 620 gündür süren vahşette 55 binden fazla masum hayatını kaybetti. İsrail saldırıları daha vahim boyut kazanmış durumda. Yüzde 80'i enkaz haindeki Gazze'de 2 milyon masum sivil açlığa susuzluğa mahkum edildi. Her gün yüzlerce masumu alçakça katlediyor. Avrupa'daki holokost sürecinde Gazze'deki kadar insanlık dışı görüntüler oluşmamıştır. Netanyahu zalim Hitler'i çoktan geride bırakmıştır. Soykırımda Hitler’i geçti.”

İSRAİL-İRAN SAVAŞI

“İsrail; Lübnan'a, Suriye'ye, Yemen'e saldırdı. Buralarda sivilleri katletti. Her gün sivillere saldırıyor, masumları öldürüyor. Bütün bunlar yetmezmiş gibi İsrail, İran'daki bazı hedeflere saldırarak İran içinde suikastler düzenleyerek haydutluk sahasını genişletti. İran'ın İsrail'in bu haydutluğu karşısında kendisini savunması son derece doğal, meşru, hukuki bir haktır.”

"HER TÜRLÜ SENARYOYA KARŞI HAZIRLIKLARIMIZI YAPTIK"

"İsrail terör eylemi gerçekleştiriyor. Uluslararası kurumlar sessiz kalıyor. İsrail'in şımarıklığına destek verenler kadar, sessiz kalanların da eline, alnına, katledilen sivillerin, öldürülen bebeklerin, çocukların kanı sıçramıştır.

Bu saldırıların Türkiye'ye olası etkileri konusunda bütün kurumlarımız teyakkuz halinde. Her türlü olumsuzluğa, senaryoya karşı hazırlıklarımızı yaptık. Şunu herkesin bilmesi lazım; biz bakkal işletmiyoruz. Dünyanın en büyük ülkelerinden birini, Türkiye Cumhuriyeti'ni yönetiyoruz."

"SİLAHLARIN SUSMASI İÇİN ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPIYORUZ"

“Biz şiddetin, zulmün tarafında değil hakkın, adaletin, diyalog ve diplomasinin tarafındayız. Bu anlayışla saldırganlığın sona ermesi için 13 Haziran'dan buna yoğun bir diplomasi trafiği içindeyiz. Sayın Trump ve Sayın Pezeşkiyan ile iki kez görüştük. Tüm kardeş ülkelerin liderleriyle aynı şekilde telefon görüşmelerimiz oldu. Sayın Putin'le mesaeleyi değerlendirdik. Diğer arkadaşlarımız da muhataplarıyla sürekli temas içindeler. En başından beri İran'la da konuşabilen bir ülke olarak nükleer konusunun diplomasi ile çözümü için çabaladık. Silahların susması için üzerimize ne düşüyorsa yapıyoruz.”

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *