Haberler Politika Dervişoğlu’ndan DEM Parti’ye Sert Sözler: “Siz Terör Örgütünün Siyasi Uzantısısınız”

Dervişoğlu’ndan DEM Parti’ye Sert Sözler: “Siz Terör Örgütünün Siyasi Uzantısısınız”

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, TBMM'deki Öcalan tartışmasının ardından DEM Parti'yi sert sözlerle hedef aldı; 'terörün siyasi uzantısı' dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin grup toplantısında dün (14 Ekim) TBMM Genel Kurulu’nda yaşanan "Öcalan" tartışmasına atıfta bulunarak DEM Parti’yi ağır sözlerle eleştirdi. Dervişoğlu’nun ifadeleri, Meclis’teki tartışmaların ardından kamuoyunda geniş yankı buldu.

"İmralı partisi ve onun ulaklarını da, O himmetinden mahrum bırakmıyor. Öyle ki, o terör şımarıkları da, Teröristbaşı medyadan rahatsız oluyormuş diye, Hepi topu bir avuç kalan gerçek gazete ve televizyonları, Aba altından tehdit ediyorlar. 26 senedir nedamet getirmemiş bir katil ve onun uşakları, Elbet şecaat arz ederken sirkatin söylüyorlar" 

“TERÖR ÖRGÜTÜNÜN SİYASİ UZANTISISINIZ”

"Kendilerini savundukları noktada sorsanız 50 yıl boyunca katliamları için demokrasi yaptık, uyuşturucu ticaretinden kazandığımız parayı da barış için harcadık diyecekler neredeyse. Görüyorsunuz değil mi meclis kürsüsünde? Hiç bunlar sanki teröre bulaşmamış. 50.000 insanımızın katiline kurucu önder der iken hiçbir utanma belirtisi dahi göstermeden bunları söylemeye ve barış için, bu ülke için mücadele ettiklerini ifade ediyorlar. Siz bu milletin başına bela olan bir terör örgütünün siyasi uzantısısınız. En az onlar kadar da alçaksınız. Böylesine arsız ve böylesine de yüzsüzsünüz" 

“Önderleri katil, sözcüleri müptezel”

"Önderleri katil, sözcüleri müptezel, zihinleri kiralık, ruhları satılık, elleri kan, sözleri ihanet, ikametleri Kandil, pusulası da İmralı'dır bu alçakların.

Dün Meclis Genel Kurulu'nda yaşananlar ihanetin geldiği boyutu bir kez daha göstermiştir. Hiçbir tartışmaya mahal yoktur. Ne hale gelinmiştir artık aleni bir biçimde ortadadır. Grup Başkanvekilimiz Sayın Turhan Çömez İmralı'daki alçak teröristten mesaj getiren başkan vekiline bir hatırlatmada bulundu

Dedi ki, siz Atatürk'ün oturduğu koltukta oturuyorsunuz. 50.000 kişinin katili alçak Öcalan'ın mesajını taşımak sizin haddiniz değildir" 

"Bu haklı uyarının sebebini biliyorsunuz. Terörist Öcalan medyanın dilinden rahatsızmış. Ya medya bizi hiç göstermiyor. Biz hiç rahatsızlığımızı ifade ettik mi?

Hiç dedik mi ki şu medya bizi gösteriyor bu göstermiyor, konuşmalarımıza şu yer veriyor bu vermiyor? Siyaset mühendisliğinin kumpasları içerisinde üzerimize oyunlar oynanıyor ve bunun arka planında işte medyanın parmak izleri var falan dedik mi? Biz görmüyor muyuz bunları?

Ama biz demokrasiyi savunuyoruz. Hukuku savunuyoruz. Biz bu milletin vicdanına güveniyoruz. Yazmayan gazeteler, göstermeyen televizyonlar olsa bile milletin, milletin kalp gözüne inanıp güvenerek siyaset yapıyoruz. Millet bizi görecektir diye biliyoruz.

O görmezden geldikleri bir gün bir şey olunca onlar düşünsün biz değil.

Onlar düşünsün.

Şimdi Abdullah Öcalan canisi bu süreçle alakalı olan bazı gelişmelerden muzdaripmiş. İktidarı da bu konuda görev yapmaya davet ediyormuş. İktidar gereğini yapmalıymış. Ne yapacakmış iktidar?" 

"Bu işte aleyhte yayınlar yapan ya da süreci olduğu gibi anlatmaya çalışan, süslemekten uzak, müzakerelerin ya da münakaşaların yapılmasına zemin oluşturabilen yayınlar yapıyormuş. Öcalan diyor ki bunları konuşturmasınlar. Buna muhalif olanlar Abdullah Öcalan'ın aleyhinde laf sarf etmesin istiyorlar. Bunun için de hükümet devreye girsin istiyorlar. Her zaman olduğu gibi dikkat ediyor musunuz? Yine hükümete sığınıyorlar. Hükümete. Kimin kimle ortak olduğunun delilidir bu." 

"ÖCALAN'IN ULAĞI BİZİ SANSÜRLEDİ"

"Meclis Başkanvekili sıfatıyla bu işleri yapıyor. Gerçi biz bunun yabancısı değiliz. Sayın Recep Tayyip Erdoğan da AK Parti Genel Başkan Yardımcısı sıfatıyla, genel başkanı sıfatıyla saldırıyor. Mukabelede edince kendisine cevap verince Cumhurbaşkanı kalkanıyla kendini savunuyor. Devlet makamları hainlere vermemelidir değerli dava arkadaşlarım.

İYİ Parti grubu bu kendini bilmezde itiraz etti. Sayın Grup Başkanvekili'yle birlikte.

Bu arada kaya gibi duran milletvekillerimizi ve parti grubumuzu da tebrik ediyorum.

Abdullah Öcalan istiyordu ya yani muhaliflerin sesi kısılsın diye. Bu görevi deklare eden Meclis Başkanvekili bu sesi kıstırmayınca Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde İyi Parti'nin sesini kısmaya kalkıştı. Siz İyi Parti'nin sesini kısamazsınız. İYİ Parti milletin sesidir. Milletin.

Mecliste tartışma çıktı. Bu tartışmaya bağlı olarak da oturuma ara verildi. Terörist Öcalan medyaya sansür istedi. Onun ulağı mecliste bize sansür uygulamaya kalktı. Dün o oturumda bir gerçek bir kez daha gözler önüne serildi değerli dava arkadaşlarım. Türk milleti olmakta biz diyemeyenler ihanette biz oldular. Biz oldular. Bize karşı birleştiler.

Aynılar aynılar aynı yerde buluştular. Nerede buluştular? İhanette buluştular. Öcalan'a alçak dediğimiz için başlayan tartışmaya Cumhur Koalisyonu'nun üç ortağı da aynı tepkiyle biz dediler. Muhabbetiniz bal olsun. Birliğiniz beraberliğiniz de boynunuza asılsın." 

"İŞBİRLİKÇİSİ DE ALKIŞ TUTAN DA HAİNDİR"

"İşte bu bize karşı, bize karşı millete karşı biz olma iradesi sergileyenler, ihanete karşı doğru saf tutmayı beceremeyenler her zaman olduğu gibi şimdi de pişkin pişkin işlerine devam ediyorlar. Biz o ihanet ağına karşı haykırıyoruz. Ve diyoruz ki, gelin beyler gelin, siz hepiniz biz tekiz buyurun gelin.

Bu ülkenin vatandaşına, askerine, polisine, işçisine, mühendisine, öğretmenine hatta kundaktaki bebesine silah sıkanlar katildir, teröristtir, alçaktır ve haindir.

Bunların işbirlikçisi de haindir. Bunlara alkış tutanlar da haindir. Bunların ortakları da haindir. Barış deyip ihanet kusanlara da demokrasi deyip medyaya ayar isteyen Stalin artıklarına da onlara arka çıkıp yoldaşlık eden Mankurt'lara da hatırlatıyorum. Allah'ın izniyle ve milletin iradesiyle bu devran bir gün dönecektir. İYİ Parti milletin meclisinde bugün büyük Türk milletinin vicdanının sesidir. Yarın milletin iktidarı olacaktır Allah'ın izniyle.

Kısmaya çalıştığınız ses Türk milletinin sesidir. O sesi kısmaya kalkarsanız bir daha oturmamak üzere ayağa kalkarız. Bunu çok iyi bilin. Ben Müsavat Dervişoğlu İyiler Hareketinin sözcüsü ve genel başkanıyım. Ve diyorum ki o gün geldiğinde hiçbir saray odası, hiçbir Kandil mağarası, hiçbir İmralı mapushanesi hiçbirinizi kurtaramayacaktır."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *