CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel, tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun sosyal medya hesabına getirilen erişim engelini ve diploma iptalini sert sözlerle hedef aldı.
Yücel, “Milletin iradesi 54 gündür Silivri zindanında tutsak. 31 Mart’ta aldığımız zaferi hazmedemediler” diyerek iktidara yüklendi. İmamoğlu’nun sosyal medya hesabının kapatılmasıyla halkın tepkisinin daha da büyüdüğünü ifade eden Yücel, “Bir hesabı kapattınız, milyonlarca yeni hesap açıldı” dedi.
“Cumhurbaşkanı Adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu’nun sosyal medya hesabı olan X hesabını, erişim engeli getirildi. Yaptığı paylaşımlarda suç unsuru yok, suça teşvik yok, hakaret yok, tehdit yok. Olamaz da… Peki ne var? Ekrem başkanın 86 milyona verdiği mesajlar var. Adama sormazlar mı? Bu kadar mı korkuyorsunuz bu adamdan? Bu kadar mı çekiniyorsunuz Ekrem İmamoğlu’ndan?”
Engelleme kararının ters teptiğini belirten Yücel, şöyle devam etti:
“Sayın Ekrem İmamoğlu’nun tek bir hesabını kapattılar, binlerce hesabı oldu. Milyonlarca vatandaşımız, profil fotoğraflarını Ekrem İmamoğlu’nun fotoğrafı yaptı. Paylaşımları, vatandaşlarımız tarafından çok daha fazla ilgi görmeye ve yayılmaya başladı.”

“İMAMOĞLU KORKUSUNUN ÖZETİ”
"Yine geçtiğimiz hafta yaşanan bir diğer hukuk garabetinden bahsetmek isterim.
İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’nün 18 Mart’ta almış olduğu haksız ve hukuksuz diploma iptali kararları, tarihe bir kara leke olarak geçmiştir.
Toplamda 28 diploma iptal edilmiş, bunlardan biri de geleceğin cumhurbaşkanı Sayın Ekrem İmamoğlu’nun diplomasıdır.
Sayın İmamoğlu’nun adaylaşmasına engel olmak için iptal edilen, hatta kurban edilen 27 diploma, kararan hayatlar, çok saygın akademi insanlarına yapılan yanlış ve dökülen gözyaşları bu haksız ve hukuksuz kararın bir başka üzüntü veren yanıdır.
Aldığı talimatla, görev ve yetkisi dışında verdiği karardan bir an önce dönmesi gereken, hatasını sonlandırması gereken rektörlük ne yaptı?
Koltuk ve makam uğruna el pençe bir şekilde saray talimatlarını dinlemeye ve uygulamaya devam etti ve Sayın İmamoğlu'nun lisans diplomasını üniversite veri tabanından sildi!
Şimdi aynı üniversitenin veri tabanında Sayın İmamoğlu’nun lisans diploması yok ama aynı fakülteden almış olduğu yüksek lisans diploması var.
İmamoğlu korkusunun AKP iktidarına yaptırdıklarının özeti de aslında budur."
“TRT SAMİMİYET TESTİDİR”
“Sayın Ekrem İmamoğlu’nun da herhangi bir çekincesi yok… Bu teklifimiz aynı zamanda bir samimiyet testidir. Şayet Ekrem başkan ve çalışma arkadaşlarına bu suçlamaları yöneltenlerin de, geçmişte ‘Ergenekonun savcısıyım’ diyen, bugün de bu davayı savunanların da bir çekincesi yok ise duruşmaların TRT’den canlı yayınlamasını teklifini kabul ederler. İşte biz de o zaman, samimi olduklarına bir nebze olsun inanırız. Kim suçlu, kim suçsuz, kim haklı, kim haksız, işte bu şekilde halkımız da öğrenmiş olur.”
BEYAZIT TEPKİSİ
CHP mitinglerine uygulanan baskılara da dikkat çeken Yücel, Beyazıt mitinginde yaşanan karartma girişimini şöyle yorumladı:
“İstanbul Beyazıt’ta geçekleşen mitingimizde, miting alanına ışıklandırmalarımızı sokmayarak, sözde bize karanlıkta miting yaptırarak bizi yıldıracaklarını sanıyorlar. Biz ülke aydınlığa çıksın derdindeyiz, biz ülkeyi AKP karanlığından kurtarmanın derdindeyiz, Beyazıt meydanını karartsalar ne olur, hiçbir karanlık, AKP karanlığından daha zifiri değildir.”
NORMALLEŞME YANITI
"Hal böyleyken, Cumhurbaşkanı Erdoğan, çıkıp, Genel başkanımız Sayın Özgür Özel’i, boykot çağrısı nedeniyle eleştirip ihracatçılara, istihdam sağlayan sanayicilere zarar vermekle suçlamış.
Yetmemiş CHP'nin süratle normalleşmesi şart, ülke gündemi falan filan demiş.
Öncelikle,
Cumhuriyet Halk Partisi olarak AKP’nin ve Sayın Erdoğan’ın tavsiyelerine ihtiyacımız yok.
Bugün o beğenmedikleri, şeytanlaştırdıkları, ülkedeki bütün kötülüklerin sorumlusu ilan edip hedef gösterdikleri Cumhuriyet Halk Partisi bu ülkenin birinci partisidir.
Bu ülkede normalleşmeye ihtiyacı olan bir parti varsa o da AKP’dir.
Antidemokratik, hukuk dışı uygulamaları bırakıp, Türkiye’yi Anayasasında yazıldığı gibi demokratik bir hukuk devleti olarak yöneterek işe başlayabilirler.
Kamplaştıran, kutuplaştıran, toplumu bölen ve parçalayan halktan kopuk siyaset anlayışını bırakıp, sokağa, halkın arasına inmeyi deneyebilirler.
Geçim sıkıntısı yaşayan milyonlarca asgari ücretli ve emekli için ara zam meselesini gündemine alabilirler."