Ağrı Dağı Eteklerinde Büyük Arkeolojik Hareketlilik
Ağrı Dağı'nın eteklerinde yer alan ve "Durupınar Oluşumu" olarak bilinen alan, yıllardır süren efsanelere sahne oluyordu. Şimdi ise uluslararası bir araştırma ekibi, Nuh'un Gemisi'nin kalıntılarını ortaya çıkarma umuduyla bölgeye yönelmiş durumda. Bilim insanları, yapılan yeni testler ve analizlerle "kesin kanıtlar" bulmanın eşiğinde olduklarını söylüyor.
Arkeologlar, toprak ve jeofizik testler sonucunda, deniz tortuları, kil yapıları ve yumuşakça kalıntıları gibi önemli bulgulara ulaştı. Tüm bu izler, bölgenin bir zamanlar denizle bağlantılı olabileceğine işaret ediyor. Ayrıca, 164 metre uzunluğundaki jeolojik formasyonun, kutsal metinlerde anlatılan gemi ölçülerine şaşırtıcı derecede benzemesi, heyecanı daha da artırıyor.
Radar Taramaları ve "Çürüyen Ahşap" İzleri
Son teknolojiyle yapılan radar taramaları, yüzeyin altında dikdörtgen şeklinde yapılar olabileceğini gösterdi. Toprak analizlerinde ise yüksek potasyum değerleri, pH farklılıkları ve organik madde yoğunluğu gibi veriler dikkat çekti. Araştırmacılar, bu bulguların çürüyen ahşap yapılara işaret edebileceğini belirtiyor.
Noah’s Ark Scans ekibinden Andrew Jones, “Toprak örneklemeleri, radar taramaları ve diğer tahribatsız testlerle yapının insan eliyle mi yoksa doğal yollarla mı oluştuğunu anlamaya çalışacağız. Ancak, kazılara başlamak için daha fazla kanıt toplamamız gerekiyor” diyerek, sabırlı bir sürecin gerektiğini vurguladı.
Nuh'un Gemisi Gerçekten Ağrı'da mı?
Bilim insanlarının önümüzdeki süreçte yapacakları ayrıntılı analizler, dünya tarihinin en büyük efsanelerinden birinin gerçekliğini kanıtlayabilir. Ancak uzmanlar, bu sürecin aylar hatta yıllar sürebileceğini belirtiyor. Doğubayazıt ilçesinde bulunan Durupınar Oluşumu, sadece Türkiye değil, tüm dünya için tarihi bir dönüm noktası olabilir.
Her ne kadar kazı çalışmaları henüz başlamamış olsa da, elde edilen bulgular Nuh'un Gemisi'nin varlığına dair umutları artırıyor. Ağrı Dağı eteklerinde sessizce süren bu bilimsel araştırmalar, gelecekte belki de insanlık tarihine ışık tutacak en büyük keşiflerden biri olarak anılabilir.
