Uşak 3. Aile Mahkemesi’nde görülen boşanma davasında, kadının evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı gerekçesiyle açtığı boşanma davası sonucunda, erkek hakkında Yargıtay önemli bir karar verdi. Kadının boşanma davasına karşılık olarak, erkeğin zina iddiaları ve hakaretleri mahkemeye taşındı. Yargıtay, erkeğin kadına yönelik ekonomik ve duygusal şiddet uyguladığını belirledi ve bu nedenle erkek tarafını ağır kusurlu buldu.
Erkeğin Hakaretleri ve Küçük Düşürücü Davranışları
Yargılama sürecinde, erkeğin kadına gönderdiği mesajlar dikkat çekti. Erkek, kadına "Babam hasta, ameliyat olacak, para ver bana. Defol git, yüzünü görmek istemiyorum. Suratını şeytan görsün" şeklinde hakaret içeren mesajlar attığı belirlendi. Ayrıca kadını telefon rehberine “tombik” olarak kaydetmesi, mahkeme tarafından duygusal ve ekonomik şiddet olarak değerlendirildi. Mahkeme, erkeğin bu davranışlarını, boşanmanın temel sebeplerinden biri olarak kabul etti.
Zina İddiasına Delil Bulunamadı
Erkek, kadının başka bir erkekle zina yaptığını öne sürerek karşı dava açtı. Ancak mahkeme, bu iddiayı destekleyecek açık ve kesin delil bulunmadığını belirterek zina iddiasını reddetti. Kadının başka bir erkekle evde bulunduğu iddiası da yalnızca kitap getirme gerekçesiyle ortaya atıldığı için cinsel ilişki şüphesi doğurmadı.
Yargıtay’ın Kararı ve Nafaka Düzenlemesi
Yargıtay, tarafların kusurlarını değerlendirerek, erkeği ağır kusurlu buldu ve kadına maddi ve manevi tazminat ödenmesine karar verdi. Boşanmanın, Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesi uyarınca evlilik birliğinin sarsılması gerekçesiyle gerçekleştiği hükme bağlandı. Kadının sosyal medya paylaşımları “sarsıcı davranış” olarak değerlendirilse de boşanma sürecine esas olan olaylarda kadının kusuru daha az bulundu.
