Ankara Üniversitesi Deniz Hukuku Ulusal Araştırma Merkezi (DEHUKAM) öncülüğünde, ilgili kamu kurumları ve kuruluşların katkılarıyla hazırlanan Türkiye Deniz Mekansal Planlaması Haritası, UNESCO çatısı altındaki Hükümetlerarası Oşinografi Komisyonu (IOC) nezdinde resmen tescillendi. Bu gelişme, Türkiye'nin deniz ve kıyı alanlarının sürdürülebilir kullanımına dair planlamalarının uluslararası tanınırlık kazandığını ve resmi statüye ulaştığını ortaya koydu.
Harita, UNESCO’nun MSPGlobal platformu üzerinden yayımlanarak uluslararası erişime açıldı. Böylece Türkiye, deniz yetki alanlarına ilişkin mekansal planlama haritasını dünyaya ilan etmiş oldu.
“Mavi Vatan’ın Tüm Sektörlerle Sahiplenildiği Yeni Bir Döneme Giriyoruz”
DEHUKAM Müdürü Dr. Mustafa Başkara, haritanın 16 Nisan’da kamuoyuyla paylaşılmasının ardından IOC-UNESCO tarafından tescillenmesinin çok kritik bir aşama olduğunu belirterek şu açıklamalarda bulundu:
“Bu harita, Türkiye'nin denizlerine sürdürülebilirlik temelli sahip çıktığının en somut göstergesidir. Mavi Vatan’ın içi, tüm sektörel faaliyetlerle birlikte artık daha güçlü bir şekilde doldurulacaktır.”
Başkara ayrıca, bu tescilin Türkiye’nin 1970’lerden bu yana uluslararası hukuka dayandırdığı deniz yetki alanı iddialarıyla da tam uyumlu olduğunu vurguladı.
“Türk Haritasının Uluslararası Geçerliliği Yok”
Türkiye'nin uluslararası platformda resmen yayımladığı harita, Yunanistan Dışişleri Bakanlığı’nın sert tepkisine yol açtı. Bakanlıktan yapılan açıklamada, “Türkiye, Avrupa Birliği muktesebatının bir parçası olan Yunanistan’ın Deniz Mekansal Planı’na yanıt olarak harita yayımladı. Bu haritanın uluslararası hukukta hiçbir geçerliliği yoktur” ifadeleri yer aldı.
Yunan yetkililer, IOC-UNESCO’nun böyle bir konuda yetkili olmadığını öne sürerken, Yunan basını ise gelişmeyi manşetlerine taşıdı. Ta Nea gazetesi, haberi “Türkiye’den tahrik” başlığıyla verdi.
“Sözde Açıklamalar Haritanın Değerini Azaltamaz”
Dr. Mustafa Başkara, Yunanistan’ın açıklamalarına yanıt olarak şu değerlendirmede bulundu:
“Yunanistan’ın sözde açıklamaları Türkiye’nin IOC-UNESCO’da tescillediği bu haritanın geçerliliğini etkileyemez. Türkiye, 1970’lerden beri uluslararası hukuk temelinde savunduğu pozisyonuna uygun olarak bu haritayı oluşturmuştur. Bundan sonraki tartışmalar, bu gerçeği değiştiremez.”
