Kütahya’nın Simav ilçesinde dün meydana gelen 5.4 büyüklüğündeki deprem, bölgedeki vatandaşları tedirgin etti. Deprem, İstanbul ve çevre illerde de hissedildi. Simav'da gece boyunca 200’ün üzerinde artçı sarsıntı meydana geldi. Depremin ardından önemli bir açıklama, önceki günlerde Simav’ı uyaran Jeoloji Uzmanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy’dan geldi. Üşümezsoy, meydana gelen depremin daha büyük bir depremin habercisi olduğunu vurguladı.
"Bu Deprem Ana Kırılmanın Çevresinde Oluştu"
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Simav’daki depremin aktif fay hattının kenarlarında gerçekleştiğini belirtti. Üşümezsoy, “Simav’ın altında aktif bir fay düzlemi bulunuyor. Bugünkü 5.4 büyüklüğündeki deprem, fayın kilitli ana bölümüne ulaşmamış, kenar bölgelerde gerçekleşen bir yırtılmadır. Elimizi birbirine yapıştırıp çektiğimizde kopmanın kenarlardan başlaması gibi, bu deprem de ana kırılmanın çevresinde oluştu.” şeklinde açıklamada bulundu.
Simav ve Sındırgı Bölgeleri Risk Altında
Prof. Dr. Üşümezsoy, Simav ve Sındırgı bölgelerinin potansiyel büyük bir depreme karşı risk taşıdığını belirtti. Her iki fayın ayrı ayrı 6.5 büyüklüğünde bir deprem üretebileceğini, ancak birlikte kırıldığında bu büyüklüğün 6.7'ye kadar çıkabileceğini ifade etti. “1970’te Alaşehir’de yaşanan 6.7-6.8 büyüklüğündeki deprem de benzer bir fay kırılmasıyla meydana gelmişti. Ben uzun süredir Simav ve Sındırgı bölgesinde bu riskin olduğunu dile getiriyorum,” diyerek bölgeyi uyardı.
"Büyük Depremin Habercisi Olabilir"
Prof. Dr. Üşümezsoy, depremin ardından fayın kilitli bölümünde biriken stresin daha büyük bir depreme yol açabileceğine dikkat çekti. “Avuçlarımızı birbirine yapıştıralım; yapışan bölge fayın kilitli kısmıdır. Bu alanın kenarlarında küçük yırtılmalar olur. Ancak stres birikimi devam ettikçe büyük yırtılmaya ulaşır ve asıl deprem meydana gelir,” dedi. Ayrıca, 2011’de Simav’da meydana gelen 5.9 büyüklüğündeki depremi hatırlatarak, “Jeolojik süreç açısından 2011 ile 2025 arası uzun bir süre değildir. Bu sarsıntılar birbirinin devamı niteliğindedir. Bugünkü deprem, fayın kilitli bölgesinde stresin arttığını ve daha büyük bir depremin habercisi olabileceğini gösteriyor,” şeklinde ekledi.
