Panel Öncesi Su Taşkını, Sonrasında Bilimsel Gerçekler
TMMOB İl Koordinasyon Kurulu tarafından düzenlenen panele konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Naci Görür, sunum öncesinde Bingöl Belediyesi Konferans Salonu’nu basan suyun tahliyesinin ardından sahneye çıktı. Görür, “Bingöl’ün Depremselliği ve Deprem Dirençli Kent Olma Vizyonu” başlıklı sunumunda bölgedeki sismik hareketliliğe dair hayati uyarılarda bulundu.
Yedisu Fayı İçin Alarm Zilleri Çalıyor: “Son Deprem 1784'te Oldu”
Görür, özellikle Karlıova bölgesinde Doğu Anadolu ve Kuzey Anadolu fay hatlarının kesiştiğine işaret ederek şunları söyledi:
“Burası bir levha sınırı ve adeta bir tuzak gibi. Yedisu Fayı, 1939 Erzincan depreminde kırılmadı. Bu bölgede son büyük deprem 1784’te gerçekleşti. O tarihten bu yana stres birikiyor. 250 senelik periyot dolmuş durumda. Bilimsel veriler, bu fayın yakın gelecekte kırılabileceğini gösteriyor. Ne zaman olacağını bilemeyiz ama hazır olmak zorundayız.”
“Depreme Dirençli Kent” Vurgusu: “Tayvan’da Aynı Depremde 10 Kişi Öldü, Bizde 50 Bin”
6 Şubat depremlerini hatırlatan Prof. Dr. Görür, Japonya ve Tayvan örneklerini vererek Türkiye’nin benzer bir yaklaşımı benimsemesi gerektiğini vurguladı:
“Biz bir gecede 50 bin insanımızı toprağa verirken, Tayvan aynı büyüklükte bir depremde sadece 10 kayıp verdi. Neden? Çünkü onlar deprem dirençli kentler inşa etti. Bingöl de bu hedef doğrultusunda yeniden planlanmalı.”
Deprem Dirençli Bingöl İçin Yol Haritası
Prof. Dr. Görür’e göre Bingöl'ü deprem dirençli kent haline getirmek sadece mümkün değil, aynı zamanda hayati bir zorunluluk. Kentin yönetim yapısından altyapısına, halk bilinçlenmesinden yapı stoğuna kadar bütüncül bir planlama önerdi:
Yönetim ve Koordinasyon: Belediye başkanının liderliğinde genel ve alt koordinatörlükler kurulmalı.
Halk Bilinçlenmeli: Deprem kültürü aileden başlayarak topluma yayılmalı.
Mikro Bölgeleme Gerekliliği: Bingöl’ün tamamı karelere ayrılarak karotlu sondaj çalışmaları yapılmalı.
“Bu iş şakaya gelmez. Ciddi bir mikro bölgeleme için en az 30-40 milyon dolar yatırım gerekir.”
“Bu Faylar Zamanı Geldiğinde Kırılır”
Paneldeki konuşmasında bilimsel verilerin altını çizen Görür, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu faylar bizim elimizde değil, onları yok edemeyiz, Bingöl’ü de terk edemeyiz. Öyleyse kentimizi hazırlamalıyız. Deprem dirençli olmak demek, büyük deprem geldiğinde bile ayakta kalmak demektir. Bunu başarmak zorundayız.”
