Milli Savunma Bakanlığı (MSB) kaynakları, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) tarafından son dönemde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne yönelik yapılan faaliyetlere sert tepki gösterdi. Bakanlık, Türkiye'nin garantörlük haklarını kullanmaya devam edeceğini belirterek, "Kıbrıs’taki iki devletli çözüm vizyonunun ne kadar haklı ve gerçekçi olduğunu" vurguladı. Ayrıca, Türk düşmanlığının körüklendiği ve EOKA zihniyetinin yeniden canlandırılmaya çalışıldığına dikkat çekildi.
Pakistan’a Silah Yardımı İddiası Yalanlanıyor
Türkiye'nin Pakistan'a silah yardımı yaptığı yönündeki iddialar da MSB tarafından yalanlandı. Milli Savunma Bakanlığı, bazı basın organlarında yer alan "Türkiye 6 uçak dolusu silah gönderdi" iddialarının doğru olmadığını belirtti. Bakanlık, Pakistan'a sadece bir nakliye uçağı gönderildiğini ve bunun da yakıt ikmali yapmak için iniş yaptığını açıkladı. Ayrıca, Türkiye'nin Hindistan-Pakistan gerilimi konusunda uluslararası toplumu barışçıl çözüm arayışına yönlendirme çabalarını sürdüreceği vurgulandı.
Suriye’nin Toprak Bütünlüğü Türkiye İçin Temel Öncelik
MSB kaynakları, Suriye'deki son gelişmeleri de değerlendirdi. Suriye'nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliğinin Türkiye için temel bir öncelik olduğunun altı çizildi. Bakanlık, özerklik taleplerinin ve bu yöndeki açıklamaların Suriye’nin egemenliğine zarar verebileceği uyarısında bulundu. Ayrıca, Tişrin Barajı gibi kritik bölgelere ilişkin koordinasyonun sağlandığı ifade edildi.
Türkiye-ABD Yüksek Düzeyli Savunma Toplantısı Gerçekleşti
Türkiye ve ABD arasında Savunma Grubu toplantısı da 28 Nisan 2025 tarihinde gerçekleştirildi. Toplantıda, savunma işbirliği ve bölgesel güvenlik meseleleri ele alındı. İki ülke arasındaki stratejik ortaklığın güçlendirilmesi için kararlılıklarını yineleyen taraflar, bir sonraki toplantının ABD’de yapılacağını duyurdu.
Teğmenler ile İlgili Dezenformasyon Hakkında MSB’den Açıklama
Son olarak, teğmenlerin idare mahkemesine başvurması sebebiyle basına yansıyan dezenformasyon hakkında da açıklama yapıldı. MSB, savunmasında geçen "ajan" kelimesinin yanlış anlaşıldığını belirterek, bunun "idare ajanı" terimi olduğunu ve kamu görevlilerini tanımlayan hukuki bir terim olduğunu ifade etti.
