23 Nisan 2025'te İstanbul Silivri açıklarında meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremle ilgili İstanbul Teknik Üniversitesi akademisyenleri önemli bir ön rapor hazırladı. İTÜ Maden Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Kumral ve ekibinin hazırladığı rapor, depremin ardından bölgede biriken enerjinin sadece yüzde 12’sinin boşaldığını, dolayısıyla büyük bir depremin olasılığının hâlâ sürdüğünü belirtiyor.
“'Stres Boşaldı' Demek Yanlış”
İstanbul Teknik Üniversitesi Afet Yönetimi Uygulama ve Araştırma Merkezi (MATAM) tarafından hazırlanan raporda, 6,2 büyüklüğündeki depremin yalnızca küçük bir alanda yer değiştirme yaşandığı ifade ediliyor. Prof. Dr. Cenk Yaltırak, "Bu, büyük depremin habercisi değil ama 'Stres boşaldı.' demek de yanlış. Fayın büyük kısmı hala yerinde duruyor." şeklinde açıklama yaptı.
291 Artçı Deprem ve Kumburgaz Fayı Üzerindeki Etkiler
Deprem sonrası 291’in üzerinde artçı sarsıntı kaydedildi. Bu sarsıntıların büyük kısmı Kumburgaz Havzası ve ikincil fay hatlarında kümelenirken, bazı artçılar 30 kilometreye kadar derinleşti. 1766'dan bu yana bölgede biriken sismik enerjinin yalnızca yüzde 12'si boşaldı.
İstanbul’un Küçükçekmece ilçesi, depremi en şiddetli hisseden yerlerden biri oldu. Rapora göre, deprem merkezinden 50 kilometre uzaklıkta 0,2 g'lik ivme kaydedildi. Ayrıca, Marmara Ereğlisi ve Avcılar gibi ilçelerde de yüksek ivme değerleri ölçüldü. Raporda, ivme değerlerinin yalnızca uzaklıkla değil, zemin özellikleri, topoğrafya ve jeolojik yapıyla da bağlantılı olduğu belirtiliyor.
Prof. Dr. Yaltırak, Marmara Bölgesi için sıkça dile getirilen 7,8 büyüklüğündeki deprem senaryosunun, korku yaratmak amacıyla değil, bilimsel hesaplamalarla ortaya çıktığını vurguladı. Yaltırak, "Bizim görevimiz, en büyük riski tanımlayarak kentsel dönüşüm planlamak ve afet senaryoları üretmektir." dedi.
