
Murat Kekilli'den Gazze Tepkisi: "Siyonist Çetelere Boyun Eğmem"
Gazze’de yaşanan insanlık dramına dikkat çekmek amacıyla sosyal medya üzerinden paylaşımlar yapan sanatçı Murat Kekilli, gelen tepkilere sert bir yanıt verdi. Kekilli, sanatçı kimliğine yönelik eleştiriler karşısında susmayacağını belirtti.
"Üslubumu Sert Bulanlar Var, Ama Vazgeçmem"
Murat Kekilli, son dönemde Gazze ve Doğu Türkistan’daki zulümlere karşı duyarlılık gösteren açıklamaları nedeniyle bazı takipçilerinden eleştiriler aldığını ifade etti. Bu eleştirilere sosyal medya hesabı üzerinden cevap veren Kekilli, şu ifadeleri kullandı:
"Kafanızdaki sanatçı profiline uymadığım, siyonist çetelere boyun bükmediğim, ülkemi ve halkımı satmadığım için üslubumu sert bulanlar var. Kırmızı çizgim, tabii ki konuşacağım! Ben ölene ya da Gazze ve Doğu Türkistan özgür kalana dek!"
Sanatçının bu açıklamaları, özellikle sosyal medyada geniş yankı uyandırdı. Kekilli'nin direniş vurgusu, destekçileri tarafından takdirle karşılanırken, bir kesim ise üslubunu fazla sert buldu.

Sanatçıların Toplumsal Sorumluluğu Tartışılıyor
Murat Kekilli'nin çıkışı, sanatçıların toplumsal olaylara karşı nasıl bir tavır alması gerektiği tartışmalarını da yeniden gündeme taşıdı. Birçok takipçisi, sanatçıların yalnızca sanat üretmekle kalmayıp, toplumsal adalet için de seslerini yükseltmeleri gerektiğini savundu.
Öte yandan, Kekilli’nin Gazze ve Doğu Türkistan’a yönelik duyarlılığı, sanat camiasında da destek gören nadir çıkışlardan biri olarak değerlendiriliyor.
evrensel çağrı vurgusu
Murat Kekilli'nin çıkışı, sanatçıların toplumsal sorumluluklarını tartışmaya açtı. Birçok kesim, sanatçıların sadece eğlence figürleri değil, aynı zamanda toplumun sesi olması gerektiğini savunuyor. Kekilli'nin Gazze ve Doğu Türkistan özelinde yaptığı vurgular, insan hakları mücadelesinin yalnızca bir bölgeye değil, tüm dünyaya yayılan evrensel bir görev olduğuna işaret ediyor. Bu yaklaşım, sanatın toplumsal dönüşümde nasıl güçlü bir araç olabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi. Sanatçının açıklamaları, sadece bir tepki değil, aynı zamanda insanlık onuru için verilen evrensel bir çağrı olarak değerlendiriliyor.