Çinli bilim insanları, sağlık teknolojisinde devrim yaratacak bir başarıya imza attı. Prof. Dr. Rong Liu liderliğindeki cerrahi ekip, uydu teknolojisi aracılığıyla 5 bin kilometre uzaklıktaki iki hastaya robotik karaciğer ameliyatı gerçekleştirdi.
Liu’nun ekibi, Lhasa’daki operasyon merkezinden Pekin’deki hastalar üzerinde çalıştı. Bu, uzun mesafeli uzaktan cerrahi prosedürlerinin ilk kez başarıyla hayata geçirilmesi anlamına geliyor. Gelişme aynı zamanda sağlık hizmetlerine erişimin sınırlı olduğu afet bölgeleri, savaş alanları ve izole yerleşimler için umut vadediyor.
Geleneksel yöntemler artık yetersiz kalıyor
Bugüne dek robotik cerrahi, genellikle 5G bağlantı ile ve 5 bin kilometre menzil sınırı içinde gerçekleştirilebiliyordu. Ancak bu sistemler, karasal ağlara bağımlı olduğu için özellikle felaket anlarında güvenilirliğini yitiriyor.
Uydu iletişimi, bu engelleri aşma potansiyeline sahip olsa da, yüksek gecikme süresi nedeniyle cerrahi müdahalelerde güvenli bulunmuyordu. Uydu sistemlerinde gecikme süresi genellikle 600 ms’nin üzerindeyken, cerrahların ihtiyaç duyduğu sınır 200 ms ile sınırlıydı.
Çığır açan üç teknolojik yenilik başarıyı getirdi
Prof. Liu’nun ekibi, bu kritik problemi üç aşamalı inovatif bir sistemle çözdü:
Uyarlanabilir Gecikme Telafisi:
Gecikme süresi 632 ms olsa da, gelişmiş sinir ağı algoritmaları sayesinde robot kolunun hatası yalnızca 0,32 mm olarak kaldı.
Çift Bağlantı Yedekliliği:
Uydu bağlantısı kopsa bile sistem, 280 ms içinde 5G yedek hatta otomatik geçerek operasyonun güvenliğini sağladı.
Dinamik Bant Genişliği Yönetimi:
Görüntüleme ve cerrahi komutlara öncelik verildi, böylece HD video kalitesi korunurken bant genişliği kullanımı %62 azaltıldı.

Artık cerrahi menzil 150 bin km’ye ulaştı
Bu teknolojik gelişmelerle birlikte robotik cerrahinin erişim menzili 150 bin kilometreye çıktı. Artık bir cerrah, dünyanın herhangi bir yerinden ya da bir uzay istasyonundan bile uzaktan operasyon gerçekleştirebilecek.
Çinli uzmanlara göre bu devrim niteliğindeki adım, özellikle deprem, savaş ve salgın gibi olağanüstü koşullarda zamanında müdahaleyi mümkün kılacak. Ayrıca insanlı uzay görevlerinde tıbbi sorunlara karşı güvenli ve etkili çözümler sunulabilecek.