İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e yönelik sözleri nedeniyle yargılandığı davanın ikinci duruşması Silivri’deki Marmara Cezaevi Kampüsü’nde gerçekleştirildi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in de takip ettiği duruşmada savcılık, İmamoğlu için siyasi yasak ve 7 yıl 9 aya kadar hapis cezası talep etti.
Savcılık mütalaasında İmamoğlu’nun kamu görevlisine hakaret, tehdit ve terör örgütüne hedef gösterme suçlarından cezalandırılması istendi. İddialar arasında İmamoğlu’nun bilirkişi S.B.’yi hedef gösterdiği de yer aldı.
“Bu Bir Yargılama Değil, Cezalandırma”
Savcılık mütalaasına karşı beyan veren İmamoğlu, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’i anarak konuşmasına başladı.
“Yanında olamadım. Dua ettim, mekanı cennet olsun. Bir ders bırakarak gitti. Yüzbinlerce insan yas tuttu, ebediyete zerafetle yürüdü. Sadece 14 ayda yaptıklarıyla milletimizin gönlüne girdi. Yüzbinlerce insanın senden benden ayrımı yapmayan yöneticiye hasretini ortaya koydu”
İsrail-İran gerilimine de değinen İmamoğlu,
“Mecbur kalmadıkça savaşın bir cinayet olduğunu söyleyen Mustafa Kemal Atatürk’ün sözlerinin aksine, bu çatışmalar ne yazık ki böyle bir anlayışla sürdürülmektedir. Ülkelerde demokratik denetim ortadan kalktığında, halkı temsil etmek yerine sadece iktidarı ayakta tutma arzusu hâkim olduğunda, devlet sistemi ve bilhassa kurumlar örselendiğinde bunun doğal sonucu savaşlar ve insanlık dramlarıdır.” dedi.
Kendisinin haksız yere yargılandığını belirten İmamoğlu, “Üç kez İstanbul seçimlerini kazandığım için buradayım” diyerek sürecin siyasi olduğunu savundu. Mahkemenin Çağlayan yerine Silivri’ye taşınmasını da eleştirdi.
“Ben buraya yaklaşık 90 gündür haksız ve hukuksuz bir biçimde bulunduğum zindandan geliyorum. Türkiye’ye büyük maddi ve manevi, uluslararası itibarına zarar veren bu operasyonlar nedeniyle ben ve arkadaşlarım neden tutsağız?” “Ülkeye bu bedel neden ödetiliyor? Hukukla ilgisi olmayan bu sorunun cevabını haykırmaya devam edeceğim. İstanbul’u kazanan Türkiye’yi kazanır diyen zihniyete karşı 3 kez seçim kazandığım için buradayım”
“Gasp Edilen Belediyeler, Çete İddiaları ve Yargı Bağımsızlığı” Vurgusu
Gaziosmanpaşa Belediyesi’ndeki başkan değişimini “gasp” olarak nitelendiren İmamoğlu, “Bir avukat savunma yaptığı için gözaltına alındı. Gençler tutuklandı” diyerek yargının baskı altında olduğunu söyledi.
“Her gün ‘Yargı bağımsızdır’ demeci verince yargı bağımsız olmuyor. Yargı bağımsızlığı için irade gerekir. Aksi halde 100 kuruma iş yapan birine ‘çete’ dersiniz; 5 CHP’liyi hedef alır, 95’ine dokunmazsınız; sonra o ‘çete’ dediğiniz kişiyi serbest bırakırsınız. Bu, hukuk devleti değil, üstünlerin hukuku olur.”
"Ahmak Davası: Hadi anlatın bakalım, neden hâkim değişti? 2,5 yıldır neden istinafta bekletiliyor?
Seçim İptali: Koca İstanbul halkını, iradesini nasıl suçladınız? Sandıklar, görevliler suçlu değil ama seçim iptal. O hâlde soruyorum: Kim çaldı?
Büyükçekmece Davası: 1000 gün oldu, dört duruşma geçti, savcı yok, mütalaa yok. Bu nasıl bir kötülük?
Bilirkişi Davası: 24 dosyada aynı kişi bilirkişi! Bunun tesadüf olduğuna, bir olasılık olduğuna inanmamızı bekliyorlar yahu, hangi akıl ile dalga geçmektedir, bu milleti küçümsemektir. Avukatlarım suç duyurusunda bulundu, ses yok. Ben bu haksızlığı milletime açıklayınca hemen resen soruşturma! Bu mudur hukuk?"
‘BENİ BU MİLLETİN GÖNLÜNDEN SİLEMEYECEKSİNİZ’
Sözlerine, “Gelelim turpun büyüğüne, dananın kuyruğuna, ahtapotun kollarına…” ifadeleriyle devam eden İmamoğlu, “Bu görülenler vitrinde duranlar. Ama yaşanan bir sürü şey var.” diyen İmamoğlu, şunları anlattı:
“İstanbul’un fethinin yıldönümünde protokol henüz gelmemişken o dönemde yeni vefat eden Kadir Topbaş’ın mezarına gidip bir dua edeyim dedim. Karadenizliyim, bizim orada yollar diktir. Alışkanlıktan elim arkada yürüdüm. Türbeye saygısızlık yaptım diye soruşturma yedim. Bunları yapanlara sesleniyorum. Beni bu milletin gönlünden silemeyeceksiniz.”
‘İKTİDAR SON SAYFAYI ÇEVİRDİ’
“Muhaliflerini tutukladığı an bir iktidarın son sayfayı çevirdiği halidir. Bitti bitiyor halidir.” ifadelerini kullanan İmamoğlu, şöyle konuştu:
“Karizma, elindeki yetkiyi masum insanlara karşı kullandığın anda yerle bir olur. Bir ülke yanlış yolda ısrar etmez. Eğer ederse, bu kibirdir. Bunun adı patika bağımlılığıdır. Türkiye başka bir yol gösteriyor. Dünya ve konjonktür bizi başka bir yöne çağırıyor. Bu dönemi ıskalarsak gençlerimize ve geleceğimize yazık olur. Buna müsaade etmeyeceğiz, derdimiz budur.”
Karar 16 Temmuz’da Açıklanacak
Avukatlarının süre talebini kabul eden mahkeme heyeti, karar duruşmasının 16 Temmuz’da yapılmasına hükmetti. Bu tarihte İmamoğlu son kez savunma yapmayacak; sadece avukatları konuşacak.
Dava, CHP’li Cem Aydın’ın gözaltına alınmasının ardından İmamoğlu’nun Akın Gürlek’e yönelik “Bu millete zarar veren aklı söküp atacağız” sözleri gerekçe gösterilerek açılmıştı. İlk duruşma 11 Nisan’da yapılmıştı.
Silivri’den Alkışlar ve Sloganlarla Uğurlandı
Asla yalnız yürümeyeceksin!@CBAdayOfisi @ekrem_imamoglu
pic.twitter.com/vt8V50SFNt— Berkay Gezgin (@berkay_gezginn) June 16, 2025
Duruşma sonunda İmamoğlu, “Türkiye seninle gurur duyuyor” ve “Cumhurbaşkanı İmamoğlu” sloganları eşliğinde salondan ayrıldı. Davanın sonucu merakla bekleniyor.
