CHP Lideri Özgür Özel'den Cezaevi Ziyaretinin Ardından Açıklamalarda Bulunuyor

CHP Genel Başkanı Özel, Silivri mitingi sonrası sabah saatlerinde cezaevinde tutuklu bulunan Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’nu ziyaret etti. Açıklamalarda bulunuyor.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, dün akşam Silivri mitinginde halka seslenmesinin ardından sabah saatlerinde Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’nu ziyaret etti.

Özel'in açıklamaları şu şekilde:

"Bugünkü ziyaretimizde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu değerli arkadaşımız Mehmet Ali Çalışkan'ın yanı sıra kadın tutuklu olan arkadaşlarımız Ceyda Akyak, Fatoş Pınar Türker, Elif Güven İpek Elif Atayman Güldem Işık ziyaret ettiğimiz arkadaşlarımızdı.

Ayrıca Ayşe Barım'la da grup Başkanvekilimiz Ali Mahir Başarır görüştüler. Bugün tabii Bakırköy Kadın Cezaevi'nde geçen hafta ziyaret ettiğim Esila'nın hakim karşısına çıktıktan sonra Arda ve Mehmet'le birlikte 37 gün sonra serbest kaldığı haberini de biraz önce öğrenmiş durumdayız. Bu serbest bırakmadan dolayı ne Esila, ne ailesi, ne bizler, ne Türkiye'de kimse aman ne iyi yaptınız ne doğru yaptınız teşekkür ederiz diyecek halde değiliz.

Çünkü bir gün bile yatmayacak iddia edilen suçtan ceza alsa da daha önce herhangi bir suçu olmamış. Cezaevinde bir gün bile yatmayacak gençleri 37 gün boyunca cezaevinde tutmak. Burada bir gün bile yatarı olmayan suçlardan genç arkadaşlarımızı bayramda ailelerinden ayırmış olmak yeterince ayıp zaten. Bu ayıptan 37 gün sonra dönüldüğü için ki o 37 günün hesabını kim verecek?

Tutup da kimseye teşekkür borçlu falan değil hiç kimse. Bunu bilelim. Yaşanan bir utançtır ve büyük bir ayıptır. Mussolini'nin ön infaz yöntemidir. Herkes yargılanırken masumdur. Masumiyet karinesi karinesi vardır. Daha sonra ceza alırsa itiraz hakkı vardır. Bütün her şey biter, kesinleşirse uygun olduğu kadar, gerektiği kadar infazını yatar, çeker. Kimse daha suçlama aşamasında daha iddianame bile ortada yokken ön infaza tabi tutulamaz.

Bunu yapanlar diktatöryal rejimlerdir. Tutuklama çok istisnai bir tedbirdir. Hatta bazen tutuklanan kişiyi korumak içindir. Bir trafik kazasına karışır. Ölümlü kazadır. Duygular çok yüksektir. Tutuklanan kişinin kendi can güvenliği açısından bile tutuklama gerekli bir tedbirdir. Çok çok çok istisna bir durumda. Böyle ortada fol yok yumurta yok, iddia var, ispat yok, iftira var.

Bunun delili yok. Böyle durumlarda tutuklama yapmak tutuklanan kişilerle baş edememek onlara olan hırsını böyle çıkarmaktan başka bir şey değildir. Şu anda Çağlayan'daki hakim duygu budur. Silivri'deki hakim duygu ise haklılık, moral üstünlüğü, atılan iftiraların milletin gönlünde karşılık bulmaması, somut zeminde de ispatlanmaması ve bu ispatlanamayan durumun tam bir suçsuzluk halinin masumiyet halinin tescili ve bunun yarattığı memnuniyetten başka bir şey değildir.

Ankara'dan buraya siyasi bir operasyonla yollanmış başsavcı "Git bak elinle koymuş gibi bulacaksın" denen hiçbir şeyi bulamamaktadır. Çünkü yoktur. Geçmişte hatırlayın seçimleri iptal ederlerken hiçbir şey olmamışsa da mutlaka bir şey olmuştur diyenler efendim seçim mundar oldu diyenler neden tekrar ediyorsunuz diyene "Çünkü çaldılar" diyenler bakın görün şimdi çalamayacaklar Osmanlı tokadını yiyecek diyenler bu milletten 2 ay sonra demokrasi tokadını yediler, akıllanmadılar.

Bugün de karşı karşıya bulunduğumuz durum Recep Tayyip Erdoğan'ın "Bir ay sonra birbirlerinin yüzüne bakamayacak halde olacaklar" diyorlardı. Ailelerinin yüzüne bakamayacak halde olacaklar diyordu. Ben biraz önce Ekrem Başkan'ın yüzüne baktım. Aile görüşünde ailelerinin yüzüne bakıyorlar. Biz ailelerimizin yüzüne bakıyoruz.

Masumiyet ve haklılık dışında hiçbir şey göremiyoruz. Tayyip Bey'in bir aya kadar her şey ortaya çıkacak dedi. Dün 55. gün diyor ki "Ne gördün? Bir ispat gördün mü?" Yok. Kanıt yok. Delil yok. Masak raporu yok. Orayı basıyor, buraya bakıyor. Rüşvet var dedi. Para yok. İçinde dedi çantadan jammer çıktı. Jammer kullanmanın suçu yok. Niye jammer aldınız dedi. AK Parti dönemindeki iktidarlarda AK Partili belediye başkanlarının aldığı çıktı. Hatta onların jammerlı araçlarının olduğu çıktı. Rüşvet, para dediği yerden jammer çıktı. Jammer almış bunlar suçlu dedi.

Jammer'ı da kendi adamları aldı, çıktı. Ne söyledilerse boş çıkıyor, yalan çıkıyor. Şimdi ne gördün? Tayyip Bey ispat et. Bir ahtapot gördüm. Kafasını burada gördüm. Kollarını Anadolu'da gördüm. Bir bacağını yurt dışında gördüm. Senden başka gören var mı yok?"

İLGİLİ HABERLER