Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde 27 Ekim’de meydana gelen 6.1 büyüklüğündeki depremi, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi önceden tespit etti. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Nurcan Meral Özel, geliştirilen yeni erken uyarı sisteminin başarılı bir şekilde çalıştığını ve İstanbul’a sarsıntı ulaşmadan 37 saniye önce sinyal gönderdiğini açıkladı.
“Sındırgı depremi erken uyarı testinde başarıyla sonuç verdi”
Tekirdağ’da açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Özel, Ege Bölgesi'ndeki depremlerin "açılma zonu" olarak bilinen tektonik sistem içinde yaşandığını belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Sındırgı, Simav, Kütahya ve Balıkesir’deki fay zonları Marmara’dakilerden tamamen farklı özellikler taşır. Sındırgı segmenti, Simav Fay Zonu’nun en kuzeybatısında yer alır ve yaklaşık 36 kilometre uzunluğundadır.”
Özel, Simav ve Sındırgı faylarının birbirinden bağımsız iki farklı sismik kaynak olduğunu, bu nedenle doğrudan tetiklenme ilişkisi bulunmadığını ancak aynı tektonik rejimin etkisi altında olduklarını ifade etti.
Marmara ve Batı Anadolu’da test aşamasında
Özel, Kandilli Rasathanesi’nin geliştirdiği erken uyarı sisteminin 3,5 aydır test edildiğini belirtti:
“Marmara Bölgesi için geliştirdiğimiz sistem şu anda yaklaşık 2 bin kullanıcıyla test ediliyor. Sındırgı depreminde başarıyla çalıştı ve İstanbul’a sarsıntı ulaşmadan 37 saniye önce sinyal gönderdi.”
Sistemin henüz sınırlı sayıda kullanıcıyla test edildiğini belirten Özel, altyapının güçlendirilmesiyle birlikte tüm Türkiye’de aktif hale getirileceğini söyledi.
“Tsunami erken uyarı sistemleri de aktif”
Özel, Türkiye'nin 8 bin 300 kilometrelik kıyı şeridinde tsunami erken uyarı sistemleri kurduklarını belirterek şunları ekledi:
“Marmara Denizi kapalı bir havza olduğu için büyük dalgalar beklenmez ama 30 santimetrelik bir su yükselmesi bile ciddi hasar yaratabilir.”
Kandilli Rasathanesi’nin 2012 yılından bu yana 5.5 büyüklüğünün üzerindeki depremlerden sonra kıyı bölgeleri için bilgi mesajı yayınladığını hatırlatan Özel, Tekirdağ kıyılarında su baskını risk haritalarının da hazırlandığını söyledi.
“Ganos Fayı yeniden kırıldığında doğrudan etkilenebilir”
Marmara’nın batısındaki Ganos Fayı hakkında da konuşan Özel, bu fayın Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun en kritik segmentlerinden biri olduğunu vurguladı:
“1912’de büyük bir deprem üreten Ganos Fayı kısa vadede yeniden kırılma potansiyeli taşımıyor. Ancak Gaziköy’de kurduğumuz istasyonlarla bölgedeki hareketleri yakından izliyoruz. Fay yeniden kırıldığında Şarköy, Mürefte, Ganos ve Gaziköy doğrudan etkilenebilir.”
