Mehmet Şimşek: "Ülkemizde Fırsat Eşitliği Var"

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin eski kalkınma ve fırsat eşitliği modeline övgülerde bulunurken, ekonomik kriz ve eğitimdeki eşitsizlikler dikkat çekiyor.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Çanakkale Gezileri Bilgilendirme Toplantısı’nda öğrencilerle bir araya geldiği konuşmasında, geçmişteki fırsat eşitliğine övgülerde bulundu. Şimşek, Türkiye’nin son 20-25 yılda kalkındığını belirterek, "Ben Türkçeyi ilkokula başladıktan sonra öğrendim, tek kelime Türkçe bilmiyordum. Anne babam okuma fırsatı bulamamışlardı ve Türkçe bilmiyorlardı. Türkiye'de fırsat eşitliği olmasa benim gibi kardeşleriniz bugün buraya gelemezdi" şeklinde konuştu.

Şimşek, ülkenin büyük bir başarı hikayesi olduğunu ve fırsat eşitliği sağlandığını vurguladı. "Biz ülkemizle gurur duyuyoruz. Sabırla çalışacağız. Nereden başladığınız önemli değil. Esas olan nereye yürüdüğünüzdür" diyerek, Çanakkale'deki kahramanların mücadelesini örnek gösterdi.

Ekonomik Kriz ve Eğitimde Fırsat Eşitsizliği

Ancak, AKP iktidarının ekonomi politikaları Türkiye’yi derin bir ekonomik krize sürüklerken, zengin ile dar gelirli arasındaki fark giderek açıldı. Orta gelir grubunun da kaybolduğuna dikkat çeken eleştiriler, Türkiye'nin gelir dağılımındaki eşitsizliklere de vurgu yapıyor. Avrupa’da gelir dağılımı eşitsizliğinde Türkiye, ilk sırada yer alırken, dünya genelinde ise 130 ülke içinde 28. sırada bulunuyor.

Üniversite Eğitiminin Zorlaştığı Türkiye: KYK ve Asgari Ücret Gerçeği

Türkiye'deki üniversite eğitimi, hükümetin her ile üniversite açma politikaları nedeniyle ciddi bir kalite düşüşü yaşadı. Yükseköğretim standartlarının gerilemesi, ülke çapında üniversiteye girişin daha zor hale gelmesine neden oldu. Aynı zamanda, akademik alanlarda nitelikli akademisyenlerin yurt dışına göçü hızlandı.

Ekonomik kriz nedeniyle, öğrencilerin yükseköğretim hayatını sürdürebilmesi daha da zorlaşırken, KYK’nın verdiği 3 bin TL’lik burs, günlük 100 TL gibi bir rakama denk geliyor. Bir öğrenci, insani şartlar altında bu ücretle eğitim alması imkansız hale geliyor. Ayrıca, asgari ücretle çalışan bir ailenin çocuğu için üniversite eğitimi, ekonomik anlamda neredeyse ulaşılabilir olmaktan çıkmış durumda.

Türkiye’de asgari ücretli bir çalışanın kazancı 22 bin TL iken, açlık sınırı 26 bin TL, yoksulluk sınırı ise 86 bin TL'ye yükseldi. Bu da gösteriyor ki, Türkiye'de her 100 çalışandan 83'ü asgari ücretin yüzde 50 fazlası ve altında ücret alıyor.

İLGİLİ HABERLER